İsviçre Yüksek Mahkemesi, Tahkim Kurulunun tarafların gerçek ve ortak tahkime başvurma niyetlerine ilişkin verdiği tespitlerin, hukuki değerlendirmesinin kapsamının bir parçası olmadığını doğruladı[1]

18 Mayıs 2020’de yayınlanan yeni bir kararda İsviçre Federal Yüksek Mahkemesi (“İFYM”), tahkim kurulunun geçerli bir tahkim sözleşmesinin yokluğu nedeniyle yargılama yetkisini reddetmiş olduğu bir tahkim kararını onayladı (dava no. 4A_418/2019 (Almanca)).

Davanın Arka planı

Aksettirilen uyuşmazlık bir Türk Şirketi, bir İran Devlet Şirketi ve bir İran Devlet Bankası arasında imzalanmış olan konut projesi inşasına ilişkin üçlü anlaşmadan kaynaklanmaktadır. Bu üçlü anlaşma 4. Maddesinde bir tahkim şartı barındırmaktadır. Söz konusu bu tahkim şartı, Türkiye ve İran arasındaki ikili yatırım anlaşmasının uyuşmazlık çözümü maddesinin kopyala yapıştır versiyonudur. Sözleşmedeki tahkim şartı her türlü uyuşmazlığın Birleşmiş Milletler Komisyonu’nun Uluslararası Ticaret Hukuku Tahkim Kurallarına (“UNCITRAL”) göre çözüleceğini düzenlemiştir.

Birçok mesele ve anlaşmazlıktan sonra İranlı bir alt müteahhit ile beraber bir Türk şirketi (davacılar), iki devlet kontrollü İranlı tarafa karşı (davalılar) tahkime başvurmuşlardır. Tahkim yeri olarak Cenevre belirlenmiştir. Davalıların itirazı üzerine tahkim kurulu geçerli bir tahkim anlaşması olmaması nedeniyle yetkisini reddetmiştir. Tahkim kurulu, üçlü anlaşma madde 4’te yer alan tahkim anlaşmasına rağmen üçlü anlaşmanın akit taraflarının UNCITRAL tahkim üzerinde anlaşmaya varmadığına hükmetmiştir. Tahkim kurulu (tanık beyanlarını dinledikten sonra), üçlü antlaşmanın 4. Maddesinin bu üçlü anlaşmadan doğacak olan uyuşmazlıklara uygulanmayacak olduğunun tüm taraflarca açık olduğu sonucuna varmıştır.

Davacılar bu karara karşı İFYM’ye itiraz etmişlerdir.

Tarafların gerçek tahkime başvurma niyetlerinin değerlendirilmesi İFYM’nin yasal değerlendirmesine tabi değildir

İFYM tüm yargılama yetkisi hususlarını, sınırsız inceleme gücü çerçevesinde hukuki bakış açısıyla incelemektedir. Tarafların varsayılan niyetlerinin yorumlanması (objektif yorumlama), İFYM’nin serbestçe değerlendirebildiği bir hukuki meseledir. Bununla birlikte tarafların gerçek ve ortak niyetinin ne olduğuna karar verilmesi (sübjektif yorum) olgusal bir tespittir ve dolayısıyla kabul edilebilirlik sebeplerinde bir iptal edilebilirlik dayanağı olmadığı durumlar hariç olmak üzere değerlendirmeye tabi değildir. Davacıların bu dayanakları sunmaması sebebiyle, İFYM itirazı reddetmiştir.

İFYM’nin hükmü istikrarlı uygulamayı tekrardan teyit etmiştir

Yargılama yetkisine ilişkin bir karara itiraz edildiğinde, İFYM’nin değerlendirme yetkisinin kapsamı uygulamada genellikle zorluklar çıkarmaktadır. İFYM bu kararında olgusal tespitlerin kabul edilebilirlik sebeplerinden dolayı itiraza konu olmadığı sürece (İsviçre Milletlerarası Özel Hukuk Kanunu madde 190(2)) bu olgusal tespitleri değerlendiremeyeceğini hatırlatmıştır. İFYM’ye göre bu son karar istikrarlı bir şekilde kabul edilen içtihatlarına dayanmakta ve bu uygulamadan dönmek için hiçbir sebep bulunmamaktadır (ör: 142 III 239 (233) veya 142 III 220 (224) kararlar).

[1] “Swiss Supreme Court confirms that arbitral tribunal’s findings as to the parties’ actual and common intent to arbitrate are not part of its legal review” isimli yazının tercümesidir. Orijinal metin için: https://www.lexology.com/library/detail.aspx?g=8517ff40-2be9-4972-bac2-0317b40c1a48

 

Post Author

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *