Uluslararası tahkim: hangi hukuk sistemi uygulanacak?[1]

Son alınan bir Yüksek Mahkeme kararı, uluslararası inşaat sözleşmelerinde öngörülen tahkime hangi ülkenin hukuk sisteminin uygulanacağının nasıl belirleneceğine açıklık getirmiştir.

Uluslararası inşaat sözleşmeleri, uyuşmazlık çözüm mekanizması olarak genellikle tahkim yolunu içermektedirler. Tahkim, yerel mahkemelere göre potansiyel olarak daha endüstriyel ihtisaslı (ve potansiyel olarak daha bağımsız) olarak algılanmaktadır.

Bununla birlikte tahkim anlaşmasına (özellikle geçerliliğine ve kapsamına) uygulanacak hukuk sistemi hangisidir? Enka vs. Chubb davasına ilişkin Yüksek Mahkeme kararı bu ikircikli soruya ilişkin olarak İngiliz Hukukuna bir nebze açıklık getirmiştir.

2012 Haziran ayında Enka, Rusya’da bir enerji santrali inşa edilmesi konusunda alt müteahhit olarak görevlendirilmiştir. Alt müteahhitlik sözleşmesine uygulanacak hukuk (açık bir uygulanacak hukuk maddesi olmamasına rağmen) Rus hukukuydu. Buradaki önemli olan nokta, alt müteahhitlik sözleşmesinde uyuşmazlıkların tahkim yolu ile çözüleceği düzenlese de tahkime uygulanacak hukuk belirlenmemiştir. Ancak, söz konusu sözleşmede “tahkim yerinin Londra, İngiltere”[2] olacağı belirtilmiştir.

Şubat 2016’da çıkan ve enerji santralini ciddi bir şekilde hasara uğratan bir yangının ardından, malikin sigortacısı olan Chubb 400,000,000 dolarlık bir ödeme gerçekleştirmiştir. Chubb, Enka’ya karşı Rusya’da yangından dolayı sorumluluk iddiası ile rücu davası açmıştır.

Buna mukabil Enka, alt müteahhitlik sözleşmesinde uyuşmazlığın tahkime tabi olacağının düzenlenmesinden dolayı Chubb’ın Rusya’daki davayı durdurmasına hükmeden bir karar çıkartmak için aynı zamanda İngiltere’de ayrı bir dava açmıştır.

Uluslararası sözleşmelerdeki bunun gibi tahkim hükümleri esasen sözleşme içinde sözleşme olarak değerlendirilirler. Bunun sonucunda gündeme, üç farklı hukuk sistemi olasılığı gelmektedir. İlki sözleşme kapsamında uyuşmazlığa uygulanacak hukuk, ikincisi tahkim anlaşmasına uygulanacak hukuk ve üçüncüsü tahkim yargılamasına uygulanacak hukuk. Üçüncü olan sıklıkla tahkim “yeri” hukuku olarak anılır ve bu hukuk temyiz hakkı gibi usul hukuku meselelerine uygulanır.

Tahkim sözleşmesinin nasıl yorumlanacağının belirlenmesinde uygulanacak hukukun önemini Chubb ileri sürmüştür. Chubb’a göre eğer uygulanacak hukuk Rus hukuku ise, açmış olduğu dava tahkim anlaşmasının kapsamı dışında olacak ve dolayısıyla Rus mahkemeleri karar vermek için yetkili olacaktır.

Yüksek Mahkeme (oy çoğunluğuyla), sözleşme ve içindeki tahkim anlaşmasının hiçbir hukuk seçimi maddesi içermemesi nedeniyle, tahkim anlaşmasının geçerliliği ve kapsamına uygulanacak hukukun sözleşmeye uygulanacak hukuk (Rus hukuku) değil ancak seçilen tahkim yeri hukuku (İngiliz Hukuku) olduğuna hükmetmiştir. Dolayısıyla Yüksek Mahkeme Enka’nın mahkeme emrini onaylamış ve Chubb’ın Enka aleyhine Rusya’da dava açmasını engellemiştir.

Bu karara varırken Yüksek Mahkeme tahkim anlaşmalarına uygulanacak hukuku belirlemeye ilişkin birkaç prensip ortaya koymuştur:

  • Tahkim anlaşmasına uygulanacak hukuk, esas sözleşmenin diğer kısımlarına uygulanan hukuktan farklı olabilmektedir.
  • Tahkim anlaşmasına uygulanacak hukuk ya tarafların seçtiği hukuk ya da hukuk seçiminin yokluğu halinde, tahkim anlaşması ile en çok bağlantılı olan hukuk sistemi olacaktır.
  • Tahkim anlaşmasına uygulanacak hukuk açık olarak seçilmemişse, tahkim anlaşmasının parçasını oluşturduğu sözleşmede açık bir şekilde seçilmiş olan uygulanacak hukuk genellikle uygulanacaktır.
  • Tahkim yeri olarak başka bir ülkenin seçilmesi (sadece kendi başına), esas sözleşmeye uygulanacak hukuk seçiminin aynı zamanda tahkim anlaşmasına da uygulanacağı çıkarımını çürütmek için yeterli değildir.
  • Ancak bu tarz bir çıkarımı çürütmek ve tahkim anlaşmasına tahkim yeri hukukunun uygulanacağının istenmiş olduğunu göstermek için bazı faktörler bulunmaktadır: bir tahkim yargılamasının bir ülkenin hukukuna tabi olduğu zaman, tahkim anlaşmasına da o ülkenin hukukunun uygulanacağını belirten herhangi bir tahkim yeri hukuku hükmü; eğer sözleşmeye uygulanan hukuk ile aynı hukuk uygulanırsa, tahkim anlaşmasının geçersiz olacağına ilişkin ciddi bir riskin varlığı; veya tahkim yerinin tahkim için bilinçli bir şekilde tarafsız bir mahkeme olarak seçilmiş olduğuna ilişkin delilin bulunması gibi.
  • Sözleşmeye uygulanacak olan hukukun açık bir şekilde seçilmemiş olması halinde, belirli bir yerde tahkim olacağını düzenleyen bir madde sadece kendi başına, sözleşmenin (ya da tahkim anlaşmasının) seçilen o yer hukukuna tabi olduğunun kastedildiği anlamına gelmemektedir.
  • Sözleşmeye veya tahkim anlaşmasına uygulanacak olan hukuk açık bir şekilde belirlenmemişse, tahkim anlaşması en çok bağlantılı olduğu hukuka tabi olacaktır. Eğer taraflar bir tahkim yeri seçmişler ise, bu hukuk, (en çok bağlantılı olan hukuk) tarafların maddi sözleşmesel yükümlülüklerine uygulanacak hukuktan farklı olsa bile genellikle seçilen tahkim yeri hukukudur.

Bu karar, tahkim anlaşmasına hangi hukuk sisteminin uygulanacağına ilişkin prensipleri netleştirmenin yanında bahsedilen bu konuların sözleşmelerde ve tahkim anlaşmalarında önceden düzenlenmesi gerekliliğinin de altını çizmektedir. Aksi takdirde uyuşmazlığı çözmek için en uygun mahkemenin hangisi olduğunu tartışmak için çok büyük meblağda para harcanabilir -tabi eğer Rus mahkemelerinde zamanınızı geçirmek istemiyorsanız-.

 

[1] “International arbitration – which system of law applies?” isimli yazının tercümesidir. “https://www.building.co.uk/comment/international-arbitration-which-system-of-law-applies/5109200.article”

[2] “the place of arbitration shall be London, England”

Post Author

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *