Avrupa Birliği – Birleşik Krallık arasındaki Ticaret ve İş birliği Anlaşması altındaki yeni Devletler-Arası-Tahkim Mekanizması[1]

Brexit oylamasından 4 yıldan fazla bir süre sonra ve AB ile BK arasındaki Çekilme Anlaşması’nın sona ermesinden yalnızca 1 hafta önce, taraflar aralarındaki ticaret ve iş birliğinin geleceğine ilişkin bir son dakika antlaşmasına imza attılar: AB-BK Ticaret ve İş Birliği Antlaşması. Bu antlaşma 1 Ocak 2021’de geçici olarak yürürlüğe girmekte ve AB ile BK arasındaki yeni ortaklığın temel kurallarını düzenlemektedir.

Ticaret, ulaşım, balıkçılık, hukuk yaptırımlarına ilişkin yüzlerce yeni hükümle birlikte yeni bir uyuşmazlık çözüm mekanizması da hayata geçirilmiştir. Brexit destekçilerinin önemli vaatlerinden biri de BK’nın artık Avrupa Adalet Divanı kararları ile bağlı olmayacağı idi. AB ile BK’nın alternatif ve mantıklı bir çözüm bulması gerekiyordu ve bu çözüm de mantıken devletlerarası- tahkim olmuştur.

Bu yazıda yeni uyuşmazlık çözüm mekanizmasının nasıl çalıştığı incelenecektir. Ancak bu konuya gelmeden önce öncelikle Antlaşma altındaki tüm uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunun altını çizmek gereklidir. İhlalleri tahkim ile giderilebilecek “kapsanan hükümler” kapsamına girmeyen birkaç hüküm bulunmaktadır. Bu hükümler anti-dumping, kültürel mirasın iadesi, sağlık ve siber güvenlikteki iş birliği gibi konuları içine almaktadır. Kapsama girmeyen bu hükümler kapsamında bir uyuşmazlık yaşanması durumunda taraflar uyuşmazlığı yalnızca AB ve BK’nın temsilcilerinden oluşan Ortaklık Konseyine götürebileceklerdir. Devletlerarası tahkimin aksine Ortaklık Konseyindeki çözümler karşılıklı rızayı gerektirmektedir.

Kapsanan hükümlere ilişkin uyuşmazlıklarda devletlerarası tahkim yolu açıktır. Aşağıda bu yola ilişkin bir şemayı inceleyebilirsiniz:

Aşama 1: Uzlaşma & Tahkim

Davacı tarafın (“davacı”) ilk yerine getirmesi gereken yol davalı ile (“davalı”) uzlaşmaya gitmektir. Uzlaşma gizli ve iyi niyetli bir şekilde yürütülür.  Davalının uzlaşma görüşmelerini uzatmasını önlemek amacıyla Antlaşma 30 günlük bir süre limiti getirmektedir. Eğer taraflarca bu süre içinde herhangi bir uzlaşmaya varılamamışsa, Davacı madde 14 uyarınca tahkime başvurabilmektedir.

Antlaşma kapsamındaki tahkim 3 hakemli bir heyet tarafından yürütülür. Potansiyel hakemlerin “hukuk ve uluslararası ticarette uzmanlık göstermeleri”; ve başkanın “uyuşmazlık çözümlerinde tecrübeli” olması gerekmektedirTahkim heyetinin oluşturulması sıkı zaman kısıtlamalarıyla düzenlenmiş ve Davalının heyetin oluşturulması prosedürüne katılmayı reddetmesi durumunda kura usulü öngörülmüştür: Davacının Ortaklık Konseyindeki eş başkanı önceden oluşturulmuş hakem listesinden kura ile bir hakem seçer. Sözlü yargılamalar taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa duruma göre Brüksel veya Londra’da görülecektir.

Tahkim heyetinin kuruluşundan 130 gün içerisinde, heyetin “ara rapor” denilen ilk kararını vermesi gerekmektedir.  Ara raporun ardından taraflar 14 gün içerisinde tahkim heyetinden bu kararın belirli yönlerini tekrardan değerlendirmesini talep edebilir; diğer taraf tekrardan inceleme talep eden tarafın bu talebine karşı sadece 6 gün içinde değerlendirme yapabilir. Eğer ara rapora karşı herhangi bir inceleme talebi yoksa, ara rapor tahkim heyetinin nihai kararı haline gelir (“hüküm”). Eğer ara rapora karşı en azından bir taraf tarafından inceleme talebinde bulunulursa, tahkim heyetinin buna ilişkin hükmü 10 gün içinde vermesi gereklidir.

Bu süre limitleri kesindir ve hızlı bir uyuşmazlık çözümünü sağlamaktadır. Yine de -ticari tahkimdeki hızlı prosedüre benzer bir şekilde- tahkim heyeti bir konunun acil olduğunu değerlendirip ara raporun ve hükmün verilme süresini yarıya indirebilmektedir.

Tahkim heyetinin görüşmeleri gizlidir ve hakemlerin farklı görüşler açıklamalarına izin verilmemektedir. Bununla birlikte heyetin kararları kamuya açık bir şekilde erişilebilmektedir.

Aşama 2: Uygunluk:

Tahkim heyetinin hükmünü vermesinin ardından ikinci aşama olan uygunluk aşamasına geçilmektedir.

Tahkim heyeti baktığı davada Antlaşma kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edildiğine karar verir ise Davalı “kendisini kapsanan hükümlere uygun hale getirmek amacıyla tahkim heyetinin hükmüne derhal uymak için gerekli tüm tedbirleri alır.” Genellikle Davalı tarafın şikayetçi tarafı aldığı veya almaya niyetli olduğu önlemler hakkında bilgilendirmek için 30 günlük süresi bulunmaktadır.

Uyumlu hale gelmek için alınan tedbirlerin bildirilmesinin ardından Davacının hala da en azından bir şikâyeti daha varsa (gerek tedbirin varlığı gerekse istikrarına ilişkin olabilir), Davacı tahkim heyetinden bu konuda bir karar vermesini talep edebilir. Bu karar uyuşmazlığı çözmüş olan aynı heyetçe karar bağlanır.

Eğer tahkim heyeti alınmış olan tedbirlerin var olmadığı veya tutarsız olduğu konusunda Davacı ile aynı fikirde olursa bu sefer Davacı taraf Antlaşmanın geçici tedbirler hükümlerini devreye sokabilir. Davacı burada ya (i) Davalıdan “geçici tazminat” talep edebilir veya (ii) Davalıya “Antlaşmadan doğan yükümlülüklerini uygulamada askıya alma” niyetinin olduğunu bildirebilir. İkinci seçeneğin anlamı Davacının -örneğin- mallara kota veya gümrük vergisi koymasıdır. Bununla birlikte Davacının kapsanan hükümler dışındaki veya diğer antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini askıya alabilmesine izin verilmemiştir. Her iki tedbir de birbirinden bağımsızdır.

Aşama 3: İnceleme

Yürürlükteki tedbirden bağımsız olarak, sonuçlanması uyuşmazlık çözüm mekanizmasının 3. aşamasında belirlenmiştir: inceleme aşaması.

İnceleme prosedürü Davalının, tahkim heyetinin nihai hükmüyle ve kapsanan hükümler ile uyumlu hale gelmek için hangi yeni tedbirleri aldığını belirttiği bir tebliğ ile başlar. Eğer taraflar halen daha Davalının uyumluluk haline ilişkin uyuşmazlık içerisindeyseler, Davacı taraf tahkim heyetinden konu ile ilgili bir başka karar vermesini talep edebilir.

Verilecek olan bu kararın sonucuna göre, uyuşmazlık ya nihai olarak çözümlenir ya da Davalının hala Antlaşma kapsamındaki bir yükümlülüğünü ihlal halinde olması dolayısıyla devam eder. Davalının devam eden ihlal halinde olması durumunda, tahkim heyeti askıya almanın veya tazminatın seviyesini ayarlayabilir.

Sonuç:

AB ve BK 1246 sayfalık devasa bir Antlaşma akdetmişlerdir. 24 sayfalık devletlerarası tahkim mekanizmasının uygulamada nasıl işleyeceği ileride belirli olacaktır.

Her ne kadar Antlaşma tedbirlerin geçici doğasından bahsetse de bir davalının gerekli önlemleri yerine getirmede isteksiz olması durumunda bazı tedbirlerin uzun süreli hale gelmesi şüphelidir. Bu gibi bir durumda tedbirin derecesini belirlemek tahkim heyetinin sorumluluğundadır.

Davalı taraf için Antlaşmadan doğan yükümlülüklerini “satın almaya” ilişkin umut ışığı, Davacının istediği zaman kendi yükümlülüklerini askıya alma seçeneğini devreye sokabilmesinden dolayı mümkün olmamıştır.

Yeni uyuşmazlık çözüm mekanizması şüphesiz ki gelecekte birçok soru ve hukuki problem doğuracaktır.

 

 

 

[1] “New Inter-State-Arbitration Mechanism under the EU-UK Trade and Cooperation Agreement” isimli yazının tercümesidir. Orijinal metin için: https://www.lexology.com/library/detail.aspx?g=16891fe4-43b1-432e-ae42-54b9d38d2af0

 

Post Author

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *